27 Mart 2013 Çarşamba

Dereotlu Poğaça (33.Gün)


Uzun zamandır yok işler, yok misafirler derken bir şeyler paylaşmaya epeyce ara verdim malesef.
Ama diyeti bırakmadık ve tam gaz Dukan usulü beslenmeye devam ediyoruz. Ve Dukan'ın bir diyet değil de beslenme tarzı olduğuna karşı inancım giderek güçleniyor.

Bizde son durum söyle: Fırat -10kg, Ben -4kg.
Gördüğünüz gibi rakamlar 1 ay gibi bir süre için oldukça iyi aslında. Fırat'ın yanında benim verdiğim kilolar çok az gibi gözükebilir ama vücudumun sıkılaştığını artık bol geldiği için giyemediğim birçok pantolonumdan anlıyorum. Ve bu nedenle Mutluyum :)))

Sırada dün akşam pişirdiğim missss gibi poğaçanın tarifi var.


Dereotlu Poğaça

Hazırlık: 5 dakika
Pişirme: 25 dakika

Malzemeler:
2 yumurta
25 yemek kaşığı yulaf kepeği
6 yemek kaşığı süt tozu
3 yemek kaşığı tepeleme yoğurt
1/3 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı karbonat
1 su bardağı lor peyniri
1/3 demet dereotu
tuz

Hazırlanışı:
Bütün malzemeleri bir kaşık yardımıyla iyice karıştırın. Hamurun kek hamurundan koyu, kurabiye hamurundan cıvık bir kıvamı olacak. Bu karışımı yağlı kağıt serilmiş tepsi üzerine yine kaşık yardımı ile 25 eşit parça halinde paylaştırın. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 25 dakika pişirin.

Sonrasında çıtır çıtır kurabiyelerinizi afiyetle yiyebilirsiniz. :))


14 Mart 2013 Perşembe

Çikolata Soslu Dukan Keki (20.Gün)

      Ufak tefek kaçamaklarımız olsa da 20 günün sonunda büyük bir mutluluk yaşıyoruz. Fırat 96 kiloya (-9 kg) ben ise 57,5 (-4,5 kg) ya indim. Yaşadığımız rahatlığa inanamazsınız. Hiç aç kalmadan, bol bol yiyerek, hem de görüntüsü ve tadı muhteşem yemekler yiyerek zayıflıyoruz.
      Fırat oldukça iradeli gidiyor, ufak tefek kaçmaklar yapsa da diyetini neredeyse hiiç bozmadı diyebilirim. Beni ise yoldan çıkaran tek şey çikolata. :) Onu da sevgili İlkay hanımın dukanella tarifi ile (kendisi dukan usulü nutella oluyor) geçiştirmeye çalışıyorum. Çok fazla yenmesi içeriğindeki kakao ve süt tozundan dolayı kilo verimini yavaşlatabileceği için az tüketilmesi gerekiyor. Eeeee! beni de bir kaşık kesmiyor....
İşte böyle bir anda uydurduğum Çikolata soslu dukan keki...

Hazırlık: Evde hazır dukanellanız varsa sadece 2 dk.
Pişirme: Mikrodalga fırında en yüksek devirde 5 dakika

Malzemeler: (4 adet minik kek için)
  • 2 tatlı kaşığı dukanella
  • 1 yumurta
  • 2 yemek kaşığı yulaf kepeği
  • 1 şay kaşığı kabartma tozu
      Yumurtayı köpürene kadar çırpın. Diğer tüm malzemeyi ekleyip iyice karıştırın. Karışımı 4 adet silikon muffin kalıbına boşaltın. Mikrodalga fırında 5 dakika, ya da normal fırında kabarıp, üzeri kızarana kadar pişirin. Kalıptan hafif ılınınca kolayca çıkıyorlar. Daha sonra bir tabağa ters çevirin ve üzerlerine 1'er çay kaşığı süt ile inceltilmiş dukanella sosunu dökün. Çay, kahve ya da bir bardak sütle servis edin.
     Ben yemeden önce buzdolabında birkaç saat beklettim. Sos kekin içine işlemişti ve tadı oldukça güzeldi. :)

Afiyet Olsun!

6 Mart 2013 Çarşamba

Dukan'da ilk kahvaltı

Dukan diyetine ilk başladığımız gün 23 Şubat 2013 Cumartesi günü hazırladığım kahvaltı. 
Hatırlıyorum da Dukan galetesı yapmayı başaramayıp, karışımı omlete çevirmiştim. 
Yulaf kepekli omlet. 
Yinede lezizdi. :)

Bugün ise 12.günümüz ve artık çok güzel dukan galetesı (krep) yapabiliyorum.
Tarifi yakında!

SURİMİ


    İlk başta bu da ne diyebilirsiniz. Resimde sağ altta duran pembemsi şeyler var ya. İşte onlardan bahsediyorum. Surimi diyorlar kendilerine. Bir nevii suşi'nin akrabası. 
      Maddi getirisi düşük ancak protein açısından zengin olan bazı balıkların etinin işlenip, içine yengeç, ıstakoz gibi pahalı deniz ürünleri aromalarının eklenmesiyle yapılıyorlar. Böylelikle çok daha ucuza bu deniz ürünlerini yemiş gibi oluyorsunuz. 
     Dr. Dukan diyetinde protein zengini surimi'ye yer vermiş. Ne gerek var canım demeyin. Özellikle çalışanlar için, dışarı çıkarken yanına atıştırmalık almak isteyenler için, tv karşısında abur cubur tüketmekten hoşlananlar için güzel bir alternatif. Deneyin.
      Yukarıdaki bizim geçen haftasonunda öğle yemeğimizdi. Uzun uzun birşeyler hazırlamak zor geldi. Dukan ekmek, surimi, hardal sos, goji berry... 

Hardal Sos
  • 1 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı hardal
  • 1 tatlı kaşığı sirke
  • bir tutam maydanoz
  • bir tutam çörek otu
  • bir diş sarımsak
  • bir çimdik tuz :)
Hepsini karıştırın. Özellikle surimi ya da fırınlanmış balıkla servis edin. Çok yakışıyor.
Afiyet olsun.

5 Mart 2013 Salı

11.Gün

       Bundan sonra mümkün olduğu kadar çok günlük menümüzü ve sabah tartıda gördüğümüz değerleri buraya yazacağım. Ara ara da menüden tarifleri paylaşırım. :)
      

Sevcan: -100 gr
Fırat: -600 gr

Menü: Seyir dönemi (Protein-Sebze günü)

Sabah:
1 dukan galetası
1/2 haşlanmış yumurta
Yağsız Lor
1 dilim hindi jambon
domates-biber-maydanoz
çay

Ara: Yeşil çay-Minik bezeler

Öğle:
Kıymalı pırasa yemeği
Yoğurt
1 dilim dukan ekmek

Ara: Naneli rezene çayı

Akşam:
Kremalı mantarlı tavuk
Yoğurtlu pancar
Peynirli salata

Ara: 1 bardak sütle yapılmış neskafe

4 Mart 2013 Pazartesi

10.Gün

    Diyetimizin 10. gününede geldik böylece. Benim kilolarda öyle çok ciddi değişmler yaşanmıyor ama, yine de ataktan sonraki 6 günlük süreçte bir yarım kilo daha eksildim doğrusu.
    Esas değişim eşimde oluyor, onun sürecini takip ederken Dukan'ın etkisine tekrar tekrar şaşırıyorum doğrusu. 10 günde 105 kiloda 98,5 kg'ye inmeyi başardı. Aslında çok büyük bir rakam bu. Ancak şunu biliyoruz ki atak sürecinde verdiği ilk 6 kilo tamamen ödemdi.
    Sonuç olarak biz incelmeye devam ediyoruz. Siz hala başlamadınız mı?

2 Mart 2013 Cumartesi

Hardallı Sos


Süre: 5dk.


  • 1tatlı kaşığı hardal
  • 3 tatlı kaşığı yoğurt
  • 1 küçük kornişon turşu
  • 2 dal maydanoz
  • Sarmısak, tuz, kara biber
     Kornişon turşu ve maydanoz minik minik doğranır, diğer bütün malzemelerle karıştırılır.
     Dukan diyetinin tüm dönemlerinde (atak da dahil) özellikle balık, surimi gibi deniz ürünlerinin yanında rahat rahat tüketebileceğiniz, yemeğinize renk katacak bir sos. 

Afiyet olsun!

Kepeksiz Ekmekcikler

     Günadın! 
     Dukan'da 8.günümüz bugün. Sabah kahvaltısında değişiklik istedim biraz. Hep omlet hep omlet sıkıldım anlayacağınız. Tarifler içinde dolaşırken bu güzel ekmekçiklere rastladım. Adı İstiridye ekmek. Sadece 4 adet çıkıyormuş. Miktar bana biraz az geldi ve yumurtayı arttırmadan bir takım değişiklikler yaptım. Sonuçta benim ekmekçikler Simla hanımınkiler gibi kabarmadı malesef ama tadı da, doyuruculuğu da süperdi. Üstelik 6 adet :)
Tarifin orjinali için buraya tıklayın.

Hazırlanışı: 5dk + 30dk

Malzemeler

  • 4 yk süt tozu
  • 1 yumurta
  • 3 yk yoğurt
  • 2 çay kaşığı kabartma tozu
     Önce yumurtayı krema kıvamına gelene kadar çırpın. Ardından yoğurdu ekleyip homojen bir hale gelene kadar karıştırın. En son süt tozu ve kabartma tozunu ekleyin. Karışım hazır olduğunda 6 adet muffin kalıbına eşit şekilde paylaştırın.
Önce 150 derecede 15dk
Sonra 180 derecede 15 dk pişirin. 
Fırın tamamen soğumadan kapağını açmayın ve fırından çıkarmayın.

Hazırladığınız ekmekcikleri ortadan ikiye bölüp, içerisine beyaz peynir, lor peyniri, hindi ya da tavuk jambon, pastırma vb. ürünlerden istediklerinizi yerleştirerek servis edin.

Afiyet olsun.


1 Mart 2013 Cuma

Zencefilli Tavuk Çorbası


      Bu dumanı üstünde çorbadan vazgeçemeyeceksiniz. Dukan diyetinin atak dahil her döneminde istediğiniz kadar tüketebilirsiniz.

Hazırlanışı: 20 dk.
  • 1 bütün derisiz ve kemiksiz tavuk göğsü
  • 4 bardak su
  • 1tatlı kaşığı mısır nişastası (Günlük sınırlı izniniz)
  • 1 kase yoğurt
  • 1 yumurta sarısı
  • 2 tatlı kaşığı limon suyu
  • 1 tatlı kaşığı taze zencefil rendesi
  • süslemek için maydanoz (Fazlası atak dönemi için uygun değil)
  • Tuz, tane karabiber, defne yaprağı
     Tavuk göğsünü tane karabiber, defne yaprağı ve 4 bardak suyla birlikte kaynatın. Kaynatıktan sonra suyu süzerek içindeki baharatları ayırın. 
     Tavuk etini tifterek süzülmüş tavuk suyuna ekleyin. 
     Bir kasede yoğurt, yumurta sarısı, limon suyu, zencefil rendesi ve tuzu karıştırın. (Burası çok çok önemli. Dikkat ederseniz çorbanız kesilmeyecek.) Bu karışımın içine sıcak tavuk suyundan bir kepçeyi yavaşça ve karışımı karıştırarak ekleyin. Kasedeki karışımı ocaktan aldığınız tavuk suyunun içine yine yavaşça ve karıştırarak ekleyin.
      Karışım hazırlandıktan sonra karıştırmaya devam ederek çorbanızı bir taşın kaynatın. 

Afiyet olsun!

Dukan'la 7.Gün


İyi akşamlar;
Bugün eşimin Seyir Döneminin 1.günü. 6 günün sonunda ilk kez Sebze-Protein günü yapıyor. Bu yüzden bende girdim mutfağa döktürdüm de döktürdüm. biraz abartmışım sanırım. Kendi payıma düşen her şeyi yiyemedim malesef. Bakalım menüde neler varmış?
 Karışık salata

  • Marul, Radika, Taze soğan, Domates, Lor Peyniri, Maydanoz
  • Sosu için: 2 tatlı kaşığı hardal, 2 tk. limon suyu, 2 tk. sirke, tuz, kara biber, sumak. (Ben diğer yemeklerde kullandığım için salatada kullanmayı tercih etmedim ama siz İsterseniz 1 tk. zeytin yağı ilave edebilirsiniz.) 

 Mantar Kızartması

  • Minik minik bütün mantarları 1 tatlı kaşığı zeytin yağı, tuz ve karabiberle, renkleri kızarana kadar yapışmaz bir tavada suyunu çekene kadar pişirin. (Kızarmaları yaklaşık 5 dakika sürüyor.)


Bunların yanında;
  • Zencefilli Tavuk Suyu Çorba
  • Sakatat sote
  • Yoğurt
  • Çamlıca Şekersiz Gazoz

Bizlere afiyet olsun. :)

Atak Dönemi Bitti -2,5kg

Not: 27 Şubat 2013 tarihli bu yazı Nehrin Kıyısından adlı blogdan 01 Mart 2013 tarihinde buraya taşınmıştır.
Merhabalar Efendim,
23 Şubat Cumartesi günü başladığımız Dukan Rejiminde ben ilk dönem olan Atak sürecinin sonuna geldim. Eşimin ise 2 günü daha var. Atak süreci boyunca günlük olarak sadece sınırsız protein, 1,5yemek kaşığı yulaf kepeği ve 1 yemek kaşığı goji berry yedik. 4 günlük bu sürenin sonunda ben tartıda 62 kg'dan 59,5'a düştüğümü gördüm bu sabah. Bu büyük bir mutluluk :))
Eşim ise daha da hızlı çıktı ve 105 kg'yla başladığı atak sürecinde şu anda 100 kg'ya inmiş durumda. Yani -5kg.
Yanlız şunu unutmamak gerekiyor bu verdiklerimiz tam olarak geri alınmayacak kilolar değiller. Bu süreçte izlediğiniz beslenme tarzı nedeniyle vücudunuz biriken ödemleri atıyor. Ellerinizde, bacaklarınızda, ayak bileklerinizde ve yüzünüzde bulunan şişlikler iniyor. Kendinizi hem aynada hem tartı da daha ince ve hafif görebiliyorsunuz. Eeee! böyle bir durumda motivasyonunuzun artmaması mümkün mü? O zaman tam gaz devam...

Bu dönemin sonuna gelmiş biri olarak Dukan Diyeti Atak Dönemiyle ilgili izlenimlerim nasıl mı? Şöyle ki...

  • İlk olarak hızla kilo verdiğiniz için çok eğlenceli.
  • Sınırsız protein yeme hakkınız olduğu için hiç acıkmıyorsunuz.
  • Vücuttaki ödem atıldığı için el, ayak ve yüzünüzdeki şişlikler iniyor, siz kendinizi daha güzel hissediyorsunuz. :)
  • Yorgunluk hissinin aksine, daha az uykudan daha fazla verim alıyorsunuz. Sabahları son derece dinç uyanmaya başlıyorsunuz. (En azından hem eşin hem ben böyle hissettik.)
  • Tuz miktarını az tutmamıza rağmen çok susadık, dilimiz damağımız kurudu resmen. Bu nedenle kolayca günde 2 lt su içtik.
  • Beni zorlayan en önemli şey, yiyeceklerin tüketilmesinin sınırsız olmasına rağmen, çeşit olarak sınırlı kalmamız oldu. İlk 2 gün "yaa biz hep yumurta ve ızgara et mi yiyeceğiz" diye düşünüyordum. Ama sonra ki günlerde çeşitli çorbalar, krepler ve ekmekler denedim. Hepsinin tatını da çok sevdim. Özellikle pan cake'i. Tatlısız hayır diyenler, mutlaka denemeli.Tarifi burada. Ama genel olarak yumurta beyazı evin vazgeçilmez yiyeceği oldu. (Sarısında yağ olduğu için kolestrol tehlikesi olanlar dikkatli tüketmeli.)
  • Bir diğer zorluk ise biriken ödemleri atmak için 10 dakikada bir tuvalete taşındım desem yeridir. :)
Hadi bakalım,
Atak evresi şimdilik bu kadar. 70 günlük seyir evresine başlıyoruz :)

DUKAN MACERASI

Not: 25 Şubat 2013 tarihli bu yazı Nehrin Kıyısından bloğundan 01 Mart 2013 tarihinde buraya taşınmıştır.


   Uzunca bir ardadan sonra herkese tekrar Merhaba;
    Aslında tembel biri değil ama, iş birşeylere daha fazla zaman ayırmaya geldiğinde nedense hep blogumu 2.plana atıyorum. Burada paylaşabileceğim pek çok hikayem, ürettiğim bir sürü el emeği göz nurum, hem makinemde hem de  telofunumda onlarca fotoğrafım hazır duruyor. Ama gelin görün ki işte ben blog okumaya zaman buluyorum da bloguma yazı yazmaya... Malesef... Ama bunu değiştirmek için çaba harcayacağım. Söz veriyorum  :)


    Bahsedebileceğim bir çok şey var ama ben sizlere DUKAN DİYET'inden söz etmek istiyorum. Uzunca bir sürede bu konuda yazmaya devam edeceğim. Belki benim yazılarım bir kaç kişiyi etkileyebilir ve onlarında hayatlarında böyle bir değişikliğe yol açar. Neden olmasın ?

     Denemeden bilemezsin derler ya, bu güne kadar sustum hep, sadece araştırdım, okudum, deneyenlerle konuştum. Bunları yaparkende sevdiğim yiyecekleri ağzıma tıkıştırmaya devam ettim. 2ay süren bu sürecin sonunda eşimle birlikte bu diyetin bizim daha önce uyguladığımız pek çok diyete nazaran daha sağlıklı olduğuna, doğru uygulamayla istediğimiz kiloya düşebileceğimize ve diyet boyunca öğrendiklerimizi yaşam tarzımıza dönüştürebilirsek bunları tekrar karar geri almayacağımıza inandık. 23 Şubat 2013 Cumartesi gününü kendimize milat olarak belirledik ve o güne kadar canımız ne isterse, ne kadar isterse yedik, yedik, yedik. Bu süre içinde bazen o kadar abarttık ki sonuçta kilolarımıza 1'er kilo daha ekledik. :)
    Peki pişman oldum mu? HAYIR. İçimde hiç bir yiyeceğe karşı keşke yeseydim duygusunu hissetmiyorum. Diyete başlamadan 1 gün önce evde bu diyet süresince yiyemiyeceğimiz ne varsa topladım, onları evden uzaklaştırıp annemlere verdim. Elimin altında, gözümün önünde olmazsa, aklımda da olmaz mantığı yani. Gidip alış verişimizi yaptık. Yulaf kepeği, tatlandırıcı, yağsız et ve süt ürünleri, yumurta vs.



    VEE, Bugün 3. günümüz. Uzun süredir giydiğimde belimi sıkan pantolonumu rahatça üzerime geçirdim ve okula geldim. Karnımda o can sıkı şişkinlik duygusunu yada moral bozucu açlık hissini kesinlikle hissetmiyorum. Bunlarda insanın motivasyonunu son derece arttıran duygular.
    Sabah tartılmak istemedim. Çünkü benim atak dönemi sürem 4 gün. 4.günün sonunda sonucu öğrenmek istiyorum. Eşim ise atak dönemini 6 gün uygulayacak.
    Atak'da ne, neler saçmalıyor bu allah aşkına diyor olabilirsiniz. Ama dediğim gibi DUKAN hakkında sık sık yazılar paylaşacağım ve karar verme sürecimi, diyetin detaylarını, verdiğimiz kiloları :)), dikkat edilmesi gereken püf noktalarını, bazı kolay yemek tariflerini sizlerle paylaşacağım. Açılış için şimdilik bu kadar olsun.
Hoşçakalın.

Beni beklemeden daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, diyet hakkında çeşitli bilgiler, tarifler ve hikayeler bulabileceğiniz bazı site ve bloglardan örnekler:
http://www.dukandiyetitariflerim.com/
http://www.ilkayindukanlezzetleri.com/
http://edadukancan.blogspot.com
http://www.dukanella.com/
http://markakkb.blogspot.com/ (XXL'dan XS'a bir yolculuk hikayesi)
http://alevindukanyemekleri.blogspot.com/
http://www.dukan-ing.com/ (Öncesi-Sonrası hikayelerinin yer aldığı bir blog. Tam bizlik :)

Merhaba

     Merhaba,
     Uzun zamandır blog dünyasının içinde Nehrin Kıyısından sayfasında yazdığım yazılarımla;
yaşadıklarımı, yaptıklarımı, gezdiklerimi, okuduklarımı "Yaşama dair ne varsa..." diyerek paylaşıyorum. İlk başlarda Dukan Diyetiyle ilgili yazılarımı da aynı bloğumda paylaşacaktım ama bir de baktım ki bu Diyet (aslında bir tür beslenme alışkanlığı) başlı başına bir sayfayı hak ediyor. 

     İşte bu sayfa benim tarafından bu nedenle oluşturuldu.

   Bundan sonra bu blogda Eşimin ve benim beraber yürüttüğümüz Dukan Maceramızı okuyacaksın. Kilolarımızı, Yediklerimizi, Alış-verişlerimizi, Yemek tariflerimizi, bu yolda karşılaştığımız zorlukları, kolaylıkları ya da komiklikleri (şimdiden bilemiyorum) artık başımıza ne geldiyse, takip etmeye, hatta bizden cesaret alıp bu yolda yürümeye ne dersiniz?

O zaman derin bir nefes alın ve dinleyin...

                                        
Bizim hikayemiz nasıl mı başladı?

      Eşim ve ben bundan 2yıl 10 ay önce evlendik. Düğünümüzde ben 54kg, eşim ise tam olarak emin olamasamda 87 kg civarındaydık. Evlendikten sonra hem evimize, mutfağımıza alışmak hem de yemek yapmayı öğrenmek adına gördüğüm, duyduğum her yemek tarifini denedim, bolca misafir ağırlayıp marifetlerimi gösterdim, bende yedim, eşimede yedirdim. Başta her şey çok güzeldi, biz kilolarımızdan memnunduk. Daha doğrusu onların varlığının farkında değildik. Taaa ki.... Eşim ve ben birbirimize sarılmaya çalıştığımızda aramızda kocaman birer göbeğin durduğunu, bir sezon önceki kıyafetlerimizin değil fermuarları kapanmak üzerimize bile girmediğini fark edene kadar. ben 62 kg, eşim ise 105kg olmuştuk. Bu böyle olmazdı. Buna dur demek lazımdı.
                                          
     Evlilik sonrası aldığımız bu kilolardan kurtulmaya karar verdik.Duyduğumuz her rejimi denedik, lahana çorbası içtik, aç kaldık hatta eşim diyetisyene bile gitti. Başta verilen kilolar bizi mutlu ediyordu ama diyet bittikten sonra hepsinin yanlarına bir kaç kilo daha alarak gelmesi göz ardı edilemezdi. Tam umudumuzu kaybettik, artık bu kilolarla yaşamaya alışmalıyız derken Dukan diyetiyle tanıştık.
                                    
       Aslında onu daha öncede duymuştuk ama pek de ciddiye almamıştık doğrusu. Kendi gözlerimizle uzun zamandır görüşmediğimiz arkadaşlarımızın verdiği kilolara şahit olunca ve anlattıklarını dinleyince... Hadi bakalım bir de bunu deneyelim dedik. Ve araştırma sürecimiz başladı. Uzun uzun araştırdık, kitabı okuduk, evde uzun bir süre kullanmayacağımız ne varsa yedik ya da başkalarına verdik, alış verişimizi yaptık ve 23 Şubat 2013 Cumartesi günü maceramıza başladık.

Devamını mı, merak ediyorsunuz?


Bizim aileyi takip edin :)